Yaz aylarının vazgeçilmezi deniz, ruhumuza iyi gelse de cildimiz için bazı zorlukları beraberinde getirebilir. Güneşin yoğun UV ışınları, deniz suyunun tuzu ve rüzgar, cildimizde kuruluğa, hassasiyete ve hatta lekelere yol açabilir. Peki, denizden sonra cilt bakımı nasıl olmalı?
Deniz suyu, içerdiği minerallerle bazı faydalar sağlasa da, tuzun yüksek konsantrasyonu cildin doğal nem bariyerini bozabilir ve kuruluğa neden olabilir. Güneşin zararlı UV ışınları ise kolajen ve elastin liflerine zarar vererek erken yaşlanmaya, lekelere ve güneş yanıklarına yol açar. Bu nedenle deniz sonrası cilt bakımı, cildin kaybettiği nemi geri kazandırmak, tahrişi yatıştırmak ve güneşin neden olduğu hasarı minimize etmek üzerine odaklanmalıdır. Doğru bir cilt bakımı rutini ile yazın keyfini çıkarırken cildinizin sağlığını da koruyabilirsiniz.
Denizden çıktıktan sonra yapacağınız ilk şey, cildinizi nazikçe temizlemektir. Tuz kalıntılarını, kloru (havuza girdiyseniz) ve güneş kremi artıklarını arındırmak çok önemlidir. Bunun için sülfat içermeyen, cildin doğal pH dengesini bozmayan hafif bir temizleyici tercih etmelisiniz. Aşırı sıcak su kullanmaktan kaçının, çünkü bu cildinizi daha da kurutabilir. Ilık suyla yüzünüzü ve vücudunuzu yıkayarak cildinizi bir sonraki adımlara hazırlayın.
Deniz ve güneşin yıpratıcı etkilerinden sonra cildinizin en çok ihtiyaç duyduğu şey nemdir. Bu noktada devreye etkili bir yüz serumu girer. Özellikle hyaluronik asit, B5 vitamini (pantenol) ve seramid içeren bir yüz serumu, cildin derinlemesine nemlenmesine ve nem bariyerinin onarılmasına yardımcı olur. Temizlenmiş cildinize birkaç damla serumu nazikçe masaj yaparak uygulayın. Serum, cildin alt katmanlarına ulaşarak hücre yenilenmesini destekler ve cildin daha dolgun, pürüzsüz ve elastik görünmesini sağlar.
Cilt temizliğinin ardından ve serumdan önce kullanacağınız bir doğal tonik, cildinizin pH dengesini yeniden kurmaya ve gözenekleri sıkılaştırmaya yardımcı olur. Alkol içermeyen, yatıştırıcı özelliklere sahip doğal tonik tercihleri arasında gül suyu, aloe vera suyu veya papatya suyu bazlı ürünler bulunur. Bir pamuk ped yardımıyla veya direkt avucunuza alarak yüzünüze nazikçe uygulayabilirsiniz. Bu adım, cildinizi ferahlatırken aynı zamanda diğer bakım ürünlerinin daha iyi emilmesini de sağlar.
Deniz sonrası bakım rutininin en önemli adımlarından biri, dışarı çıkmadan önce mutlaka su bazlı güneş kremi kullanmaktır. Güneşten korunmak sadece denize girerken değil, günün her saatinde önemlidir. Deniz sonrası hassaslaşan cildinizi yeniden güneşe maruz bırakırken yüksek faktörlü ve geniş spektrumlu bir su bazlı güneş kremi ile korumak hayati önem taşır. Su bazlı formüller, ciltte ağırlık yapmaz, gözenekleri tıkamaz ve özellikle yaz aylarında daha hafif bir his bırakır. UVA ve UVB ışınlarına karşı tam koruma sağladığından emin olun. Güneş kreminizi her iki saatte bir, özellikle terleme veya yüzme sonrası yenilemeyi unutmayın.
Bol Su Tüketin: Cildinizi içeriden nemlendirmek için deniz sonrası bol su içmeyi ihmal etmeyin.
Antioksidan Zengini Beslenme: C vitamini ve E vitamini gibi antioksidanlar açısından zengin meyve ve sebzeler tüketerek cildinizi içeriden destekleyin.
Hafif Giysiler Tercih Edin: Deniz sonrası cildiniz hassas olabileceği için pamuklu, nefes alan ve cildinizi tahriş etmeyecek giysiler tercih edin.
Soğuk Duş/Kompres: Eğer cildinizde kızarıklık veya yanma hissediyorsanız, kısa süreli soğuk duşlar veya soğuk kompresler uygulayarak cildinizi yatıştırabilirsiniz.
Maskeler: Haftada bir kez nemlendirici veya yatıştırıcı bir cilt maskesi uygulamak, cildinizin daha hızlı toparlanmasına yardımcı olacaktır. Aloe vera veya salatalık bazlı maskeler iyi seçeneklerdir.
Deniz sonrası cilt bakımı rutininizi bu adımlarla zenginleştirerek, yazın keyfini doyasıya çıkarırken cildinizin sağlıklı ve ışıltılı kalmasını sağlayabilirsiniz.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.